RSS

Etiketler 'Kas'

Hedefinize Uygun Antrenman ve Beslenme Programı Uygulayın

Vücudunuzun bütün kaslarını veya bölgesel kas gruplarını çalıştırarak fitness ve body building antrenmanlarına başlayın, yağsız kas gelişimi hedeflerinize ulaşın.

Kas Geliştirme ve Yağ Yakma Antrenmanı

Amerika’da yapılan bir araştırmada antrenmana yeni başlayan 30 kadın denek, iki gruba ayrılmış ve bir gruba tüm vücut; diğer gruba da vücudu bölgelere ayırarak ağırlık çalışması yaptırılmış. 5 ayın sonunda iki grubun da birbirine çok benzer sonuçlar aldığı görülmüştür.

Düzenli bir antrenman geçmişi olmayan ve/veya spora yeni başlayanlarda, özellikle yağ yakımı ve hipertrofi, dengeli miktarlarda gerçekleşerek, çok hızlı bir şekilde sonuca ulaştırmaktadır.

Üst ve alt vücuttaki tüm ana kas gruplarını aynı günde çalıştırmak mı, yoksa bölgelere ayırarak çalıştırmak mı daha iyi sonuç sağlar? Hedefiniz daha fazla yağ yakımı ise hangisi daha mantıklı? Hipertrofi (kas oluşturma) istiyorsanız ve amacınız kas kütlenizi olabildiğince artırmak ise hangi yolu izlemelisiniz?

Tüm kas gruplarının çalıştırıldığı antrenmanlar, özellikle spora haftada sadece 1 veya 2 gün ayırabiliyorsanız, ideal olacaktır. Antrenman şiddetini yeterince yüksek tutarsanız, yağ yakımı açısından da çok iyi sonuç sağlayabilirsiniz. Egzersizler arası dinlenme sürelerini kısa tutup, set sayısını da 25-30 arasında yaparsanız; antrenman neredeyse kardiyo ve ağırlık çalışması karışımı bir çalışmaya dönüşür. Ayrıca spordan bir süre uzak kalmışsanız tüm vücut antrenmanı ideal bir seçim olacaktır.

Vücut Kas GruplarıTüm vücut antrenmanlarında, metabolizma hızının yüksek kalması, yağ yakımının artmasına yardımcı olacaktır. Kalp atışlarının yükseldiğini ve genellikle yüksek bir seviyede kaldığını hissediyorsanız ve bolca ter atıyorsanız doğru yoldasınız demektir. Antrenmanlarınızda squat gibi çoklu kas ve eklem gruplarını çalıştıran egzersizleri yapmaya özen gösterin. Set arası dinlenme sürelerini kısa tutun ve ardı ardına çalıştırdığınız kas gruplarının yorulmasını önleyin.

Tüm vücut antrenmanlarında, antrenman öncesinde, pre-workout besin takviyeleri alarak, kaslarınızın yorulmasını engellerken, antrenman sonrası iyileşme sürelerini de hızlandırarak, kas yıpranmalarını önleyebilirsiniz.

Birbirini takip eden her antrenmanda farklı kas gruplarını çalıştırmayı deneyebilirsiniz. Örneğin; önce biceps, hemen arkasından quadriseps grubunu çalıştırmak gibi. Veya agonist – antagonist kas gruplarını arka arkaya çalıştırın (herhangi bir kası çalıştır, arkasından da o kas grubunun tam zıttı fonksiyonla görevli olan kas grubunu çalıştır). Örneğin bisepsi çalıştırdıktan hemen sonra trisepsi çalıştırmak gibi.

bolgesel kas calistirma

Antrenman süresini ve set sayılarını önceden belirleyin, dinlenme sürelerini fazla geçirmeyin ve daima antrenmanı zamanında bitirmeye çalışın. İstikrarlı gitmeniz sonuçları olumlu etkiler.

Her antrenmanda her kas grubunu çalıştırmayı hedefliyorsanız, haftada 3 gün antrenman yapmaya çalışın. Antrenmanlar gün aşırı olmalıdır. Haftalık antrenman programınıza uygun beslenme programınıza da uymaya çalışın. Kasların en çok ihtiyacı olan protein desteklerini düzenli kullanmaya çalışın ve kas yıkımını engelleyin.


Kas gruplarını bölerek antrenman programını tercih ediyorsanız split antrenmanlar, her bölgenizi izole etmenize ve her bir gruba daha fazla zaman ayırmanıza olanak verir. Diğer kas gruplarına oranla zayıf kaldığını düşündüğünüz bölgelere daha da yoğunlaşabilirsin. Tüm vücut programı da, split body programları da herkes tarafından uygulanabilir.

Kas Gruplarınızı, Omuz, Sırt, Biseps, Triseps, Bacaklar, Karın, Göğüs gibi ayrıştırabilirsiniz.

Haftada 3-4 gün uygulayabileceğiniz bir antrenman programında dikkat etmeniz gereken konu, her kas grubunu haftada 1 gün, 1 defa çalıştırmak olacaktır. Kaslar çok nadiren izole olarak (yani başka kas gruplarına ihtiyaç duymadan, tek başlarına) çalışırlar. Neredeyse her zaman birden fazla kas grubu beraber çalışmakta ve iş görmektedir. Örneğin bench press yaparak göğüs kaslarını çalıştırırken, trisepslerinin de çalışması gibi. Seçtiğiniz kas gruplarını çalıştırırken önce daha büyük olan grubu çalıştırın, daha sonra küçük gruba geçin. Önce göğüs hareketlerini yapmak, sonra biseps hareketlerini yapmak gibi.

Eğer belli bir kas grubunun diğerlerine göre zayıf kaldığını düşünüyorsanız, o kas grubunu önce çalıştırın. Eğer bisepslerim küçük diyorsanız, önce biseps sonra göğüs çalışabilirsiniz. Bu yaklaşım, bisepslerinin gittikçe artan aktivite miktarından ötürü yorulma ihtimalini zorlaştıracaktır. Antrenmanlarınızda, set sayısını 24 civarında tutun. Set arası dinlenme süreleriniz biraz daha uzun olsun.

kas gruplarini duzenli calistirma antrenmaniBu sayede daha yüksek ağırlıklar kullanabilir ve kas liflerini daha fazla uyararak hipertrofi oluşumunu artırabilirsiniz. Antrenman devamlılığı bölgesel egzersizlerde çok önem kazanmaktadır, bu yüzden antrenman atlamamaya özen göstermelisiniz.

Tüm vücudu çalıştıracak antrenmanlar da bölgesel antrenmanlar da fitness programları için uygundur. Bodybuilding - Vücut Geliştirme sporu ile uğraşanlar ise genellikle split (bölgesel) kas programları uygularlar.

Kas gelişimi sürecinde, dış uyaranların etkisi ile (ağırlık çalışması) kaslara yüklenen görevi beyne ileten ve üstesinden gelmeye çalışan sinir sistemi, daha fazla kas inşasını tetikler. Böylelikle vücut amino asit sentezi ile kas dokusu oluşturmaya başlar. Yani güçlenir ve kas kazanırız. Fakat sinir sistemi, verilen görevin mevcut olan kas kütlesi ile başarılabileceğini düşündüğü anda yeni kas inşasına da artık gerek kalmaz. Kas oluşumunu sürdürebilmek için daha da zor bir görevin üstlenilmesi (kullanılan ağırlığın artırılması) gerekmeye başlar.

Vücut geliştirmeciler de daima mümkün olan en fazla kas kütlesine ve düşük yağ oranına ulaşmaya çalıştıkları için her bölgedeki kas liflerini mümkün olduğunca fazla ağırlıkla uyarmayı ve kas inşasını sürdürmeyi hedeflerler. Buna en elverişli program da genellikle split programlardır.

Görüldüğü üzere, iki antrenman programının da faydaları bulunmaktadır. Herhangi bir antrenman programını 2-3 ay uyguladığınızda, vücudunuzdaki gelişmeleri deneyimleyebilirsiniz. İstediğiniz zaman antrenman programınızı değiştirebilirsiniz. Böylelikle kas gelişimi ve yağ yakımı süreçlerini sürdürebilirsiniz.

Kas Geliştirme ve Yağ Yakıcı Antrenman programlarınıza uygun besin takviyeleri için besindestek.com danışmanlarından destek alabilirsiniz.

Kaslarımın Gücü Adına

💪 Vücudumuzda bulunan kaslarımızı gerçekten tanıyor muyuz?

Vücudunuzda değiştirmek istediğiniz bir bölge varsa, bunun için mutlaka kaslarınızın nasıl çalıştığını, gelişim sağladığını ve hangi durumlarda kayıplar yaşanacağını az da olsa bilmeniz gerekiyor. Böylece vücudunuzu aşırı zorlamalardan ve olası sakatlıklardan korumuş olursunuz.

Kas Gelişimi
Kaslar, protein yapıda olan dokularımızdır. Yük altında kalan (antrenman yapan) kaslar uyum göstermek üzere gelişir. Genel olarak protein içerikleri artar, hücreler genişler ve bazen kas hücreleri bölünerek kitleleri büyür.

Erkek veya kadında değişim veya gelişim olarak kaslar arasında temel fark yoktur. Ancak erkeklerde, ergenlik dönemiyle birlikte artan testosteron hormonu nedeniyle kas yapımı da hızlanır ve genel olarak kadınlardan daha fazla kas kitlesi ortaya çıkar.

İnsan bedeninde temel olarak beyaz ve kırmızı, iki tip kas yapısı vardır. Kırmızılar daha fazla oksijen kullanabilirler ve oransal olarak fazla olmaları durumunda dayanıklılık sporlarında avantaj sağlarlar.

Kırmızı liflerden oluşan kaslar, beyazlara oranla daha geç yorulurlar. Beyaz olanlar ise daha çok sürat ve patlayıcı güç gerektiren spor dallarında avantaj oluştururlar. Çok güç üretebilirler ama çabuk yorulurlar.

Eğer kasları geliştiren antrenmanı bırakırsanız kaslar da "Bana artık ihtiyaç yok" düşüncesiyle kitle kaybetmeye başlar. Genç yaşlarda aktif olan bireyler orta yaşlarda spora devam etmezlerse kaslar da kayba uğrar. Öte yandan yaşla birlikte vücutta testosteron hormonu azaldığı için kas kitlesini destekleyecek bir faktörden yoksun kalınması da kitle kaybını etkiler. Ancak çalışmalara, antrenmanlara ve kasların ihtiyacına göre beslenmeye devam edilmesi durumunda kas kitlesi kaybı en aza indirilebilir.

Vücut geliştirme ve kaslı görünüm hedefleyenler için yapılacak antrenmanlar ağırlıkla çalışmayı gerektirdiğinden en erken 15-16 yaşlarında başlanılması uygun olacaktır. Hatta daha sağlıklı olan, ergenliğin bitmesini beklemek olmalı. Başka bir deyişle 16-18 yaşta başlanması daha garantili olacaktır.

Kaslı görünümün korunması düzenli antrenman ve besin takviyeleri ile mümkün olabilir. Bunun direkt yaşla ilgisi yok. Her yaşta ulaşılabilecek bir kas kitlesi vardır ve bilimsel bir antrenman programı, protein ağırlıklı besin destekleri ile kas kitlesini oluşturabiliriz.

Koşarken Dikkat Edilecek Noktalar & Hızlı Koşmanın Yolları

HIZLI KOŞMANIN YOLLARI

Çoğumuzun sandığının aksine, iyi koşmak doğuştan bildiğimiz şeylerden biri değil. Daha iyi koşmak, insanoğlu için öğrenilebilir bir egzersiz. Jimnastik salonlarında ”Dizlerinizi kaldırırsanız daha iyi olur” diyenler veya kollar aşağıdayken daha iyi koşulacağını öne sürenler boşa konuşmuyorlar.

Daha fazla kalori yakmak için tekniğinizi geliştirin, stres atın, daha hızlı ve daha iyi koşun!

Gerçekten de artık sabah parklarda, sahil yollarında bir sürü insan koşuyor, spor yapıyor ama pek çoğu yaptıkları egzersizle ilgili uzman görüşleri bilmiyor.
Koşarken, kendi vücudumuz için en uygun olan şekli alıyoruz ama fitness öğretmenleri bunun en doğru şekil olduğunu düşünmüyorlar. İşin kötü yanı, doğru şekilde koşmadığımız için harcadığımız eforun karşılığı olan kaloriyi de yakamıyoruz. Koşu sırasında ortaya çıkan sakatlanmalar da cabası... Peki öyleyse, daha faydalı, daha hızlı koşmak için nelere dikkat etmeliyiz?

Koşarken Büyük Adım AtmayınADIMLARINIZI AÇMAYA ÇALIŞMAYIN!

Hangimiz hızlı koşmaya veya tepeye tırmanmaya çalışırken bacaklarını daha fazla açmaya uğraşmamıştır? Bu çok yanlış bir tavır. Yapılan araştırmalara göre her beş koşucudan biri sürekli olarak bacaklarını gereksiz yere zorluyormuş. Daha uzun adımlar atmaya çalışırken, enerjimizi daha hızlı tüketiyoruz ve unutmayın ki ağırlık arkaya doğru kayarak topuklara yükleniyor. Bu durumda hızınızın artacağını zannederken yavaşladığınızı göreceksiniz. Ayrıca topuklara ağırlık binmesi, sırt ağrılarını ortaya çıkarır.

Uzun adım atmaktan kurtulmak için, adımlarınızı sıkılaştırmanız gerekiyor. Bunu bir türlü beceremiyorsanız, bir dakikada kaç adım attığınızı sayın ve adımlarınızın sayısını bilinçli olarak artırmaya çalışın. İlk günlerde küçük adımlarla koşmak tuhaf gelse de, birkaç haftada alışırsınız.

AYAK PARMAKLARINIZA YÜKLENMEYİN!

Koşucuların %20’si koşarken ilk önce topuklarının yere değmesi gerekirken iniş hareketini ayak parmaklarının üzerine yaparlar. Bu stilde koşmak, geriye değil öne doğru bir hareket içerdiği için bir hız avantajı getirebilir ancak normalde ilk aşağı doğru hareketiniz topuğunuzun üstüne oluyorsa, hızlı koşmak uğruna bunu değiştirmeye çalışmayın, çünkü yere ilk ayak parmakları değdiğinde, baldır kaslarınıza ve aşil tendonunuza aşırı yük bineceği için sakatlık olasılığı da artar.

ZIPLAMAYIN!

Eğer koştuğunuz zaman bütün dünya sarsılıyorsa, yaylanarak koşuyorsunuz demektir. Yaylanarak koşmak eklemlerdeki ve tendonlardaki baskıyı fazlalaştırır, ayak ve diz sakatlanmalarıyla çatlaklara neden olabilir. Ayrıca kalori yakmak açısından pek verimli olduğu da söylenemez. Kuzey California Üniversitesi Egzersiz ve Spor Bilimi Doçenti Don Morgan, koşarken ayağımızı geriye attığımız ve yükseldiğimiz anlarda vücudumuza hız vermemiz, yere iniş anlarında da (topukların üzerine) hız kesmemiz gerektiğini anlatıyor. Bunun nedeni her iki hareketin de ayrı ayrı enerji gerektirerek kalori yakışını hızlandırması. Bir diğer deyişle, koşarken aşağı yukarı yaylanma hareketlerinin ritimine girmelisiniz ve hareketlerle bütünleşmelisiniz.Ziplamayin

MESAFELERİ HEMEN UZATMAYIN!

Koşarken meydana gelen sakatlanmaların yarısı, süreyi veya mesafeyi çok çabuk arttırmaktan kaynaklanıyor. Vancouver’daki British Colombia Üniversitesi’nden Dr. JackTaunton, bu oranın sabah sporu olsun diye koşanlarla maratoncular arasında aynı olduğuna dikkat çekiyor ve koşma mesafesinin haftada %10’dan fazla arttırılmaması gerektiğini söylüyor. Örneğin, genellikle 20 dakika koşuyorsanız, bu süreyi haftada 2 dakikadan fazla uzatmayın. Kapasitenizin tamamına yakınını kullanmaya başladığınızda (örneğin 40 dakika koşuyorsanız), artık hızlı koşma denemelerine başlayabilirsiniz. Hızlı koşmak için gereken dayanıklılığı koşu sürenizi yavaş yavaş artırarak kazanmış olduğunuz için ihtiyacınız olan tek şey bacak kaslarınızı güçlendirmek.

KENDİNİZİ AŞIN!

Günler, haftalar ve aylar boyu aynı süre içinde, aynı mesafeleri koşarsanız, performansınızın düştüğünü göreceksiniz. Ne şekilde olursa olsun koşmak elbette vücudunuzu formda tutmak için yararlı bir egzersizdir ancak sabit hızda koşan insanlar bir süre yükselen ve sonra durağanlaşan bir çizgi izlemiş olurlar. Kaslarınız ve kalbiniz düzenli bir çalışmayla, belli zorlamaları kaldırabilecek kapasiteye sahiptir ancak siz kendi performansınızı aşmaya çalışmazsanız, bu kapasite kullanılmamış olur.

Koştuğunuz zemin önemlidirKOŞTUĞUNUZ ZEMİN ÖNEMLİDİR!

Koşma egzersizinin gereği olan iniş çıkışların eklemlere ve tendonlara aşırı bir yük getirmemesindeki en önemli etkenlerden biri, koştuğunuz zeminin bu hareketleri karşılayıp, sürekli yaylanmanın bir kısmını emecek yapıda olmasıdır. Zemin yapılarına bakacak olursak, en sağlıklısı koşu bandı zeminidir. Koşma egzersizinin ritmine hiçbir biçimde karşılık vermeyen zemin de betondur. Asfalt yollar betona göre daha iyi olmasına rağmen, her ikisinde de sakatlanma olasılığı yüksektir. Özellikle dizlere aşırı yüklenen yokuş aşağı koşularda bu zeminler daha tehlikelidir.

Tanımadığınız zeminlerde koşarken de dikkatli olun. Koşu bandından asfalta veya baharda toprak zemine geçtiğinizde, önce birkaç kısa deneme koşusu yapmanın büyük faydaları olacaktır.

AYAKKABILARA DİKKAT!

Hareketin yaylanmasını azaltmayan, ayağa destek vermeyen veya herhangi bir yerinden aşınan ayakkabılarla koşmayın. Hatalı ayakkabıyla koşmak, sakatlıklara davetiye çıkaran nedenlerden biridir. Ayrıca ayakkabılarınız yerde dururken sağa veya sola eğiliyorsa, topuk desteğini kaybetmiş demektir. Son uyarı; haftada 4 kere, toplam 15-20 km koşuyorsanız, 9-10 ay sonra ayakkabınızı değiştirin.

Sağlıklı, Güçlü ve Uzun Yaşamın Sırrı: Kas Geliştirme

Gelişkin kaslar sadece vücut geliştiriciler veya sert erkekler içindir diye mi düşünüyorsunuz?

Gerçekte, kesinlikle hayır. Kaslarımız bedensel tüm fonksiyonlarımızı yerine getirebilmemizde en önemli rolü üstlenmişlerdir ve ekstra kas geliştirebilmenin faydaları müthiştir. Biz sizler için bu faydalardan bazılarını sıraladık;

Saglikli Yasam icin kaslarinizi guclendirin



1. Kaslarımız kan şekerimizi dengeler.
2. Kaslarımız beynimiz ve diğer tüm organlarımızı beslemektedirler.
3. Kaslarımız bedenimizin insülin kullanımını arttırır ve diyabet ile savaşır.
4. Kaslarımız bedensel sağlığımızı güçlendirir, daha uzun ömürlü yaşamamızı sağlar.
5. Kaslarımız her bakımdan bedenimizin nasıl göründüğünün temelidir.
6. Daha fazla kas daha kolayca daha az yağlı vücut demektir.



Tabii ki kaslarımızı direnç antrenmanları ve yüksek protein diyetleri ile inşaa edebiliriz. Metabolik olarak kas inşa edebilmek için kaslarınıza odaklı, her yönüyle performansınızı zorlayacak antrenmanlar yapmalısınız.

Kilo vermek için spor yapmayın!

Sadece Yaz'a girerken zayıflamak için spor yapmayın!


"Spor, sağlık için yapılmalıdır. Spor da aynı yeme ve içme gibi düzenli yerine getirilmesi gereken bir davranış olarak düşünülmelidir. Spor adeta hayat tarzı olmalıdır"

Spor yapacak kişinin, sporu ne için yaptığına karar vermesi ve bu doğrultuda bir spor hekimi ile görüşerek, kendisine en uygun sporun hangisi olduğunu belirlemesi gerekir. Kilo aldım spor yapayım, kilo verince tekrar bırakırım anlayışı yanlıştır. Yorgunum, çok işim var ya da bugün az yedim spora gitmeyeyim gibi zihniyetle bu iş olmaz. Belirli günler ve saatlerde her halükarda sporu düzenli olarak yapmak gerekir.

Kişi, sporu hayatının akışına göre değil, hayatını sporun akışına göre yönlendirmek ve plan, program yapması gerekir. Haftada 3 gün ve en az 20 dakikanın altında yapılan sporun sağlık anlamında hiçbir faydası yoktur. Yapılan bilimsel araştırmalar sporun haftada en az 3 gün ve 20 dakika olması gerektiğini gösteriyor. Nabzın dakikada 120′nin üzerinde atması gerekir.

Isınmadan spor yapılması, spordan hemen önce ya da sonrasında yemek yemek sakıncalıdır. İdeal olan, spordan 2-3 saat önce yeme içme işinin bitmiş olmasıdır. Spora başlamadan veya spordan hemen sonra size özel önerilen sporcu besin takviyeleri ile spor esnasında yıkıma uğramaması için kaslarınızı koruyabilirsiniz. Spora başlamadan önce kişinin açma germe hareketleri dediğimiz vücudu spora hazırlayıcı hareketleri yapması önemlidir. Kişi bunları yapmaya üşenmemelidir. Bu hareketler yapılmadığı takdirde kas yırtılmaları, ani travma ve sakatlanmalar olabilir. Bu nedenle kişi açma germe hareketleriyle spora başlamalıdır. Spora başlarken birden bire koşma değil, yavaş bir tempoyla başlayıp, tempoyu belli bir seviyeye çıkartmalı ve sonunda da yine yavaş yavaş tempoyu düşürerek bitirmelidir.

Antrenman ve Diyet Yaparak Sağlıklı Kalın

Türk toplumunda spor; "spor eşittir kilo vermek" olarak yanlış değerlendirilmektedir. Spor kilo vermek için değil, sağlık için yapılır.

Sağlıklı olmanın iki vazgeçilmez unsuru vardır. Biri mutlaka ve mutlaka düzenli bir beslenme şekli, diğeri ise egzersiz yapmak. Beslenme derken bizim anladığımız can boğazdan gelir değil, can boğazdan gideri unutmamak gerekir. "Yersen sağlıklı olursun" diye bir şey yoktur, yersen sağlıksız olursun vardır. Ne kadar çok yersek vücudu o kadar çok yormuş oluruz. Vücudu ne kadar çok yorarsak o kadar çok hasta olma ihtimalimiz olur. Fazla besinler vücutta toksik etki yapar, yani fazla besin zehirlenme yapar. Vücut, kendisine gelen fazla besini vücuttan uzaklaştırabilmek için çok fazla çalışmaya başlar ve daha fazla yorulur. Bu da daha fazla yıpranmamız anlamına gelir.

Beden Tipinize Göre Antrenman ve Diyet Yapın!

Bedeninizi Tanıyor musunuz?

Bahardan Yaza doğru ağır geçiş yaparken başlamayı düşündüğünüz diyet ve antrenman programınıza sağlıklı devam edebilmek için bedeninizi tanımak çok önemlidir. Bedeninizi tanıyarak, bedeninizin ihtiyaçlarına yönelik diyet ve antrenman programına başladığınızda, hem sağlıklı bir şekilde fit bir bedene sahip olur, hem de yaptıklarınızın işe yaradığını görerek, diyet ve antrenmanı yaşam biçiminiz haline getirecek motivasyonu kazanırsınız.

Genel anlamda 3 tip beden tipi belirlenmiştir;

  • Ektomorf
  • Mezomorf
  • Endomorf

Sırası ile bu 3 beden tipini ve özelliklerini ele alalım:

Ektomorf Beden Tipi

Uzun ince uzuvlarının, lifli kaslarının karakteristik özellikleri olarak tanımlandığı Ektomorf yapılılar ince yapılıdırlar. Kısa eklemler ve yağsız kas kütlesine sahiptirler. Kilo almakta zorlanırlar. Düz göğüs, dar omuzlar, hacimsiz ve yağsız kas kütlesine sahiptirler. Hızlı çalışan bir metabolizmaya sahip olduklarından kas kütlelerine hacim kazandırmakta zorlanırlar. Ektomorf vücut tipine sahip olanlar kilo alma konusunda oldukça zorlanırlar. Hızlı çalışan metabolizmaları, gün içinde aldıkları kalorileri çok hızlı bir şekilde yakmalarını sağlar.

Antrenman programları kısa ve yoğun bir program ile büyük kas gruplarına yönelik olmalıdır. Supplement kullanımı beslenme programını desteklemek adına önerilir. Uykudan önce alınacak besinler ile yoğun antrenman programı sonucu oluşabilecek kas yıkımını engellerler. Hızlı metabolizmaları sayesinde kas kütlesi üzerindeki yağları hızlıca yakarak, parçalı kaslara sahip olmak onlar için çok kolaydır.

Mezomorf Beden Tipi

Mezomorf vücut tipinindekiler geniş kemiklere, geniş kas yapısına ve doğal bir atletik fiziğe sahiptirler. Vücut geliştirme sporlarına en yatkın yapıya sahip vücut tipidir. Kilo alıp vermek onlar için çok kolaydır. Doğal yapılarındaki güç, kas yapılandırmasına oldukça elverişlidir. Ektomorf yapıdan daha hızlı yağ kazanımına sahiptirler. Atletik beden yapısı ve belirgin kas sistemleri daha güçlü ve hızlı kas yapılanmalarına destek olur. Ağır antrenman programlarına en uygun ve en hızlı tepki veren beden tipleri vardır. Özellikle antrenmanlara yeni başlayanlarda kas yapılanmaları çok hızlı bir şekilde oluşur. Yağ kazanımları da çok hızlı olacağından mezomorf beden tipine sahip olanların en çok dikkat etmesi gereken konu aldıkları kalori miktarlarıdır. Kardiyo ve Ağırlık antrenmanları kombinasyonları mezomorf beden tipine en uygun çalışmalardır.

Endomorf Beden Tipi

Endomorf beden yapısına sahip olanlar sıkı görüntünün altında yumuşak bir kas yapısına sahiptirler. Hızlı yağ kazanırlar. Kısa bedenleri, ince yapılı kol ve bacaklarında güçlü kaslara sahiptirler. Özellikle üst bacak bölgelerindeki kaslanmalar çok güçlüdür. Endomorflara en uygun antrenman programları ağır squat bacak çalışmalarıdır. Yumuşak ve kıvrımlı beden yapıları kas ve yağ kazanımının da hızlı olmasını sağlar. Metabolizmaları daha yavaş çalıştığından kilo vermede zorlanırlar. Kilo almak isteyen endomorflar uygun antrenman ve beslenme programı ile çok hızlı sonuç alabilirler. Bu kilo artışları kas değil yağ kütleleri ile oluşur. Beden kas / yağ oranını dengede tutmak için ağırlık antrenmanlarına ek olarak mutlaka kardiyo çalışması da yapmaları gerekir. Protein diyeti uygulayan endomorfların ayrıca bir destek ürününe ihtiyaçları yoktur. Sadece yağ yakıcılar ve termojenik ürünler önerilir.

Beden Tiplerine Uygun Besin Takviyeleri


Beden Tiplerinin Kombinasyonları

3 beden tipinin birleşimi olan beden tipleri yoktur. Çoğu insan bu beden tiplerinden ikisinin karışımına sahiptir. Ektomorf / Mezomorf veya Mezomorf / Endomorf en yaygın görünen beden tipleridir. Beden tipinizi belirlediğinizde, bedeniniz için en faydalı destekleyici diyet ve antrenman programınızı düzenleyebilirsiniz.

Ne kadar Kas O kadar Güç

Hayatta en güzel yatırım bedenimize yaptığımız yatırımdır!

BesindestekDüzenli spor, düzenli beslenme ve sonucunda sağlıklı bir beden ve sağlıklı bir ruh!

NE KADAR ÇOK KAS O KADAR GÜÇLÜ OLMAK DEMEKTİR

Kas oluşumu 3 ayrı bölümdür:

1.Antrenman

2.Beslenme

3.Dinlenme

Antrenman sırasında kas liflerinde mikro boyutta yıpranma olur. Antrenman bir kas oluşum süreci değildir. İnsanlar antrenman sırasında çalışan bölgenin şiştiğini görünce kas oluştuğunu düşünürler fakat asıl olan; vücutta fazla çalışan bölgeye gerekli enerji ve oksijenin sağlanması için o bölgeye kan pompalanmasıdır.

Kas oluşumu dinlenirken, en fazla da uyurken gerçekleşir.

EN ÖNEMLİ KISIM BESLENMEDİR

Siz istediğiniz kadar düzenli antrenman yapın, beslenmeniz düzensiz ve kötüyse bu boşa çalışmaktır. Beslenme, yapılan antrenmanlarla doğru orantıda gitmelidir.

Besindestek Protein ağırlıklı, complex karbonhidrat türü besin takviyeleri kullanarak ve biraz da yağ tüketerek, günde 5 öğün sık sık ve az yiyerek antrenman öncesi ve sonrası doğru besinleri tüketerek kas oluşumuna katkı sağlanır.

Antrenmanlardan 15 dakika sonra basit karbonhidrat takviyeleri tüketilebilir. Bu tüketim, insülini şoklar, vücuda faydası olur.

Çalıştırılan her bölge arasında 2 - 3 gün olmalıdır ki, kas kendisini onarsın ve yeniden oluşabilsin.

Bir ağırlık antrenmanı çok uzamamalıdır. 45 Dakika ağırlık antrenmanı için yeterli bir süredir. Az kilo ve çok tekrar mı, çok kilo ve az tekrar mı diye de düşünmemelisiniz. Sadece, bedeninizdeki kanın, çalıştırdığınız bölgeye pompalanmasını sağlamayı düşünün.

Performansınızı yüksek tutun, kas oluşumu için bu gereklidir.