RSS

Etiketler 'Koşu'

Koşarken Dikkat Edilecek Noktalar & Hızlı Koşmanın Yolları

HIZLI KOŞMANIN YOLLARI

Çoğumuzun sandığının aksine, iyi koşmak doğuştan bildiğimiz şeylerden biri değil. Daha iyi koşmak, insanoğlu için öğrenilebilir bir egzersiz. Jimnastik salonlarında ”Dizlerinizi kaldırırsanız daha iyi olur” diyenler veya kollar aşağıdayken daha iyi koşulacağını öne sürenler boşa konuşmuyorlar.

Daha fazla kalori yakmak için tekniğinizi geliştirin, stres atın, daha hızlı ve daha iyi koşun!

Gerçekten de artık sabah parklarda, sahil yollarında bir sürü insan koşuyor, spor yapıyor ama pek çoğu yaptıkları egzersizle ilgili uzman görüşleri bilmiyor.
Koşarken, kendi vücudumuz için en uygun olan şekli alıyoruz ama fitness öğretmenleri bunun en doğru şekil olduğunu düşünmüyorlar. İşin kötü yanı, doğru şekilde koşmadığımız için harcadığımız eforun karşılığı olan kaloriyi de yakamıyoruz. Koşu sırasında ortaya çıkan sakatlanmalar da cabası... Peki öyleyse, daha faydalı, daha hızlı koşmak için nelere dikkat etmeliyiz?

Koşarken Büyük Adım AtmayınADIMLARINIZI AÇMAYA ÇALIŞMAYIN!

Hangimiz hızlı koşmaya veya tepeye tırmanmaya çalışırken bacaklarını daha fazla açmaya uğraşmamıştır? Bu çok yanlış bir tavır. Yapılan araştırmalara göre her beş koşucudan biri sürekli olarak bacaklarını gereksiz yere zorluyormuş. Daha uzun adımlar atmaya çalışırken, enerjimizi daha hızlı tüketiyoruz ve unutmayın ki ağırlık arkaya doğru kayarak topuklara yükleniyor. Bu durumda hızınızın artacağını zannederken yavaşladığınızı göreceksiniz. Ayrıca topuklara ağırlık binmesi, sırt ağrılarını ortaya çıkarır.

Uzun adım atmaktan kurtulmak için, adımlarınızı sıkılaştırmanız gerekiyor. Bunu bir türlü beceremiyorsanız, bir dakikada kaç adım attığınızı sayın ve adımlarınızın sayısını bilinçli olarak artırmaya çalışın. İlk günlerde küçük adımlarla koşmak tuhaf gelse de, birkaç haftada alışırsınız.

AYAK PARMAKLARINIZA YÜKLENMEYİN!

Koşucuların %20’si koşarken ilk önce topuklarının yere değmesi gerekirken iniş hareketini ayak parmaklarının üzerine yaparlar. Bu stilde koşmak, geriye değil öne doğru bir hareket içerdiği için bir hız avantajı getirebilir ancak normalde ilk aşağı doğru hareketiniz topuğunuzun üstüne oluyorsa, hızlı koşmak uğruna bunu değiştirmeye çalışmayın, çünkü yere ilk ayak parmakları değdiğinde, baldır kaslarınıza ve aşil tendonunuza aşırı yük bineceği için sakatlık olasılığı da artar.

ZIPLAMAYIN!

Eğer koştuğunuz zaman bütün dünya sarsılıyorsa, yaylanarak koşuyorsunuz demektir. Yaylanarak koşmak eklemlerdeki ve tendonlardaki baskıyı fazlalaştırır, ayak ve diz sakatlanmalarıyla çatlaklara neden olabilir. Ayrıca kalori yakmak açısından pek verimli olduğu da söylenemez. Kuzey California Üniversitesi Egzersiz ve Spor Bilimi Doçenti Don Morgan, koşarken ayağımızı geriye attığımız ve yükseldiğimiz anlarda vücudumuza hız vermemiz, yere iniş anlarında da (topukların üzerine) hız kesmemiz gerektiğini anlatıyor. Bunun nedeni her iki hareketin de ayrı ayrı enerji gerektirerek kalori yakışını hızlandırması. Bir diğer deyişle, koşarken aşağı yukarı yaylanma hareketlerinin ritimine girmelisiniz ve hareketlerle bütünleşmelisiniz.Ziplamayin

MESAFELERİ HEMEN UZATMAYIN!

Koşarken meydana gelen sakatlanmaların yarısı, süreyi veya mesafeyi çok çabuk arttırmaktan kaynaklanıyor. Vancouver’daki British Colombia Üniversitesi’nden Dr. JackTaunton, bu oranın sabah sporu olsun diye koşanlarla maratoncular arasında aynı olduğuna dikkat çekiyor ve koşma mesafesinin haftada %10’dan fazla arttırılmaması gerektiğini söylüyor. Örneğin, genellikle 20 dakika koşuyorsanız, bu süreyi haftada 2 dakikadan fazla uzatmayın. Kapasitenizin tamamına yakınını kullanmaya başladığınızda (örneğin 40 dakika koşuyorsanız), artık hızlı koşma denemelerine başlayabilirsiniz. Hızlı koşmak için gereken dayanıklılığı koşu sürenizi yavaş yavaş artırarak kazanmış olduğunuz için ihtiyacınız olan tek şey bacak kaslarınızı güçlendirmek.

KENDİNİZİ AŞIN!

Günler, haftalar ve aylar boyu aynı süre içinde, aynı mesafeleri koşarsanız, performansınızın düştüğünü göreceksiniz. Ne şekilde olursa olsun koşmak elbette vücudunuzu formda tutmak için yararlı bir egzersizdir ancak sabit hızda koşan insanlar bir süre yükselen ve sonra durağanlaşan bir çizgi izlemiş olurlar. Kaslarınız ve kalbiniz düzenli bir çalışmayla, belli zorlamaları kaldırabilecek kapasiteye sahiptir ancak siz kendi performansınızı aşmaya çalışmazsanız, bu kapasite kullanılmamış olur.

Koştuğunuz zemin önemlidirKOŞTUĞUNUZ ZEMİN ÖNEMLİDİR!

Koşma egzersizinin gereği olan iniş çıkışların eklemlere ve tendonlara aşırı bir yük getirmemesindeki en önemli etkenlerden biri, koştuğunuz zeminin bu hareketleri karşılayıp, sürekli yaylanmanın bir kısmını emecek yapıda olmasıdır. Zemin yapılarına bakacak olursak, en sağlıklısı koşu bandı zeminidir. Koşma egzersizinin ritmine hiçbir biçimde karşılık vermeyen zemin de betondur. Asfalt yollar betona göre daha iyi olmasına rağmen, her ikisinde de sakatlanma olasılığı yüksektir. Özellikle dizlere aşırı yüklenen yokuş aşağı koşularda bu zeminler daha tehlikelidir.

Tanımadığınız zeminlerde koşarken de dikkatli olun. Koşu bandından asfalta veya baharda toprak zemine geçtiğinizde, önce birkaç kısa deneme koşusu yapmanın büyük faydaları olacaktır.

AYAKKABILARA DİKKAT!

Hareketin yaylanmasını azaltmayan, ayağa destek vermeyen veya herhangi bir yerinden aşınan ayakkabılarla koşmayın. Hatalı ayakkabıyla koşmak, sakatlıklara davetiye çıkaran nedenlerden biridir. Ayrıca ayakkabılarınız yerde dururken sağa veya sola eğiliyorsa, topuk desteğini kaybetmiş demektir. Son uyarı; haftada 4 kere, toplam 15-20 km koşuyorsanız, 9-10 ay sonra ayakkabınızı değiştirin.

Neden Koşmalıyız?

Koşmaya karar vermenize destek olacak 5 temel neden;

bedeninizi ve kaslarınızı koşarak güçlendirin

1 - Fiziksel egzersiz, koşu dahil olmak üzere, endorfin salgılanmasını sağlar. Endorfinler, insanı daha enerjik, algısı yüksek ve daha mutlu yapan doğal ilaçlardır. Endorfinler, koşarken, koşu sonrasında veya her iki durumda da salgılanabilir ve hissedilen bu hale “koşucu coşkusu” (runner’shigh) denir. Hemen her koşucu koşudan kaynaklanan bu iyi ruh halinden ve koşamadıkları zaman moral bozukluğu yaşadıklarından söz ederler.

2 - Koşmak sizi fiziksel olarak daha sağlıklı ve güzel yapacaktır. Bu da kendinizi data güçlü hissetmenize ve karşınıza çıkacak zorluklarla daha kolay başa çıkabilmenize yardımcı olacaktır. Daha iyi bir fiziğe sahip olmanız sadece fiziksel değil mental zorluklara karşı da sizi daha kararlı kılacaktır. Koşu size güç verecek bu sayede de daha mutlu yapacaktır.

3 - Koşmak ve yarışmak size hedefler koymanıza yardımcı olacaktır. İnsanlar belli bir hedef için uğraştıklarında daha mutludurlar, bu hedefi gerçekleştirmeleri ikinci plandadır. Bir hedef belirlemek ve bu hedefi gerçekleştirmek için planlı çalışmak insanlarda mutluluğu tetiklemektedir. Hedefe ulaşmak, tabiki harikadır fakat bu hedefi gerçekleştirmek için gerçekleştirdiğiniz yolculuk mutluluğun asıl kaynağıdır.

4 - Koşu oldukça kişisel bir spor olmasına rağmen koşu grupları son derece sosyal ortamlar sağlar. Koşucular birbirlerine çok destek olur ve son derece sosyaldirler. Bir çok koşucu böyle sosyal gruplar içinde hem sporlarını gerçekleştirir hem de sosyal olarak son derece mutlu bir ortamda bulunurlar. İnsanlar, özellikle de kadınlar, bu tip sosyal ortamlarda çok daha güçlü sosyal bağlar hissederler. Tabi bu koşucuların büyük gruplar halinde bulunması anlamına gelmiyor, kendisini bağlı hissedebileceği bir kaç koşu arkadaşı olması bile yeterli.

5 – Son olarak, koşu özsaygıyı artırır. Artan endorfinler, daha iyi bir fiziğe sahip olmak, bir hedef için uğraşmak, genişleyen sosyal çevre, bunların hepsi insanın kendine olan saygısının artmasına yardımcı olur. Artan özsaygı da yine insanı daha mutlu kılar. Kendisine saygısı olmayan gerçekten mutlu birisi ile tanıştınız mı? Pek mümkün değildir.


Kısacası, koşu ayakkabılarınızı giyin ve koşuya çıkın. Daha fazla mutluluk sizleri bekliyor.

Yeni Başlayanlar İçin Koşu Klavuzu

Dünyanın neresinde, hangi iklim şartlarında olursanız olun, koşu yapmak spora başlamak için mükemmel bir seçimdir.

Koşuya yeni başladıysanız, yepyeni spor ayakkabılarınız üzerinde kaymak ve hızınızı ayarlamaktaki tecrübesizliğiniz sonucunda sadece başladıktan bir kaç dakika sonra nefes nefese kalırsınız. Evin bir köşesinde duran koşu bandınıza aylarca veya yıllarca baktıysanız ve hala düzenli çalıştırmaya başlamadıysanız, hazır bahar da gelmişken açık havaya çıkmak motivasyonunuzu %100 arttıracaktır.

Besindestek.com ile Yaşamını Destekle Limitlerini zorla

1. Fiziksel olarak koşmaya engel olabilecek herhangi bir sorununuz olup olmadığını aile hekiminize danışarak netleştirin. Sağlık açısından hiç bir sorun yoksa hemen koşu planınızı ve lokasyonunuzu seçin.

2. Hemen gidip, gözünüze en şirin görünen spor ayakkabıyı almayın. Önemli olan görüntüsü değil, ayaklarınızla bütün olabilmesi. Mutlaka en uygununu araştırın ve kesinlikle "runner" serisi kullanın.

3. Baştan hedefinizi belirleyin. NikePlus, Avrasya Maratonu gibi tüm amatör koşucuların da katılabildiği güncel yarışlara kayıt yaptırın ve oraya odaklanarak koşmaya başlayın.

4. Daha önce hiç veya uzun süre koşmadıysanız, yürüyüş temposundan kademeli geçiş yapın ve mutlaka nefes egzersizleri yapın.

5. Pratik Mükemmele Götürür. Hedeflerinizden asla geri adım atmayın. Aylık koşu planı yapın ve haftalık düzeninizi asla bozmayın.

6. Beslenme programınızı yapın ve sağlıklı, dengeli besin desteği alın. Koşu türü programlara en uygun enerji içeceklerinden ve isotoniclerden destek alabilirsiniz.

7. Sizin gibi hedefleri olan bir arkadaş bulun ve birlikte koşu programınızı uygulayın.

8. Koşu antrenmanınız sonrasında mutlaka esneme hareketleri yaparak son verin.

Eğer hacim kazanmak için koşacaksanız Whey Protein desteği almalısınız.

Vücudunuzdaki fazlalıklardan kurtulmak amacı ile koşacaksanız CLA ve L-Carnitine desteği almalısınız.

Kısa mesafe koşuları yapacaksanız Creatine depolarınızın dolu olmasına özen gösterin.

Uzun mesafe koşucularında kardiyovasküler kapasitesi ve kanın oksijen taşıma yeteneği önemlidir. E vitamini ve demir oksijen taşınımı desteklenmelidir. Aerobik metabolizmanın çok daha verimli kullanılabilmesi ve yağ asitlerinin mitokondriye daha fazla ulaştırılabilmesi, enerjiye dönüşebilmesi için  L-Carnitine kullanılabilir.

Koşuya başlamadan önce ve koşu sırasında Sporcu İçecekleri tüketmelisiniz.

Sağlık Bakanlığı 2015 yılını sağlık ve spor yılı ilan etti. Hepimiz bedenimizin sağlığına ve kuvvetine özen göstermekle sorumluyuz. Bunu unutmayalım ve bu bahar açık havaya çıkalım.